DİL-GÖSTERGE
Anlam arayışı, dil tarafından organize edilen bir karadelik gibidir.
(S. Zizec)
Birisi dört kişiye bir dirhem verdi.
Biri (İranlı) : ‘Bu parayı engura (Farsça üzüm) yatıracağım’ dedi.
Diğeri (Arap) : ‘Ben inep (Arapça üzüm) isterim’ dedi.
Üçüncüsü (Türk) : ‘Ben üzüm isterim’ dedi.
Dördüncüsü (Rum) : ‘Ben israfil (Rumca üzüm) isterim’ dedi.
Ve kavgaya başladılar. Çünkü adların sırrından habersizdiler. Surete kapılan, manayı bulamaz. Adlara bakma. Halkın ihtilafı adlardan meydana gelir.
Gösterileni olmayan bir gösteren yoktur. Çünkü karşılığı olan bir şey ancak arzu edilebilir.
Medlulü (anlamı) olmayan delalet edici hiç gördün mü? Söz bedene, manası da içindeki cana benzer.
Varlıklar, gösterenler, sürekli sallanan bir perde gibi, gösterilene yol göstediler mi o gösterilen zannedilen şey hemen yeni bir gösteren haline dönüşmektedir. Arazlar geçicidirler ve ortadan kaybolup giderler. Ve aracıdırlar. Yapılan işler de böyledir. Örneğin tarla ekmek arazdır. Elde edilen mahsul de onun cevheridir. Gönül cevher, söz de onun arazıdır.
Bu alemin sınırı vardır. O alem ise sınırsızdır. Suret, manaya settir, engeldir.
Herşey sevgiliden (signified>gösterileni) ibaret. Aşık da (signifier>gösteren) perde gibi. Sevgili canlı, aşık ise ölü.
Harf kaba, anlam ise içindeki suya benzer. Gül sözcüğünü gösteren g+ü+l harflerinde bir yücelik yoktur.
Kalemin alim ya da adil vs diye yazar ama kalemin yazdığında şekil yoktur. Bunların aslı anlamdır. O anlam ne aşağıda ya da yukarıda, ne de önde ya da arkada değildir.
O ve l harfleri görünüşte iki ise de anlamı birdir. Bir tek iş yaparlar. Tıpkı iki ağızlı makas gibi. Ruh, nefesi bazen savaş bazen barış sözü haline getirir.
Eğer ilinek (araz/gösteren), başka bir şekle dönüşmezse, sözler de anlamsız hale gelirler.
Kafir sözcüğü, k+a+f+i+r harflerinin oluşturduğu bir sözcük ancak cehennemden çıkmış olmasa bu kadar etkilemez.
G+ü+l harflerinin birleşiminden oluşan ‘‘gül’’ sözcüğüyle her zaman değil ama genelde kırmızı, gül kokusunda olan (daha önce koklamış kişinin zihninde kokunun kopyası vardır), gül şeklinde (daha önce görmüş kişinin zihninde bu nesnenin imajı vardır) dikeni bulunan bir çiçektir.
Bunların hepsi gül denen çiçeğin tarifi ya da tanımıdır, anlamı değildir. Ve gülün anlamı da, gül sözcüğünün yazılmasına yardımcı olan g ve ü ve l harflerinde ve bunların birleşiminde saklı görünmemektedir.
Kağıda gamlı bir adam resmi yapılsa, o resmin ne gamla, ne neşeyle alışverişi vardır. Resim görünüşte gamlıdır ama kendisi gamla ilgisizdir. Gönülde bir halden başka birşey olmayan bu dünya gamı, neşesi, gerçek gama, neşeye kıyasla resimden ibarettir.
Gunhan's Blackboard
ギュンハンの黒板
0コメント