SEBEP-SONUÇ
Ezelden her şeyin sebepleri vardır. Sebep kendiliğinden sebepsiz ortaya çıkmaz. Sebep sözcüğünün anlamı iptir.
Buğday ekilen yerde arpa bitmez. Atın yavrusu da eşek olmaz.
Her sebep anadır, eser çocuğunu meydana getirir. Eser doğdu mu, ondan da şaşılacak sebepler doğması için sebep haline gelir.
Ağaçtan amaç meyvedir. Öyleyse mevye önce ağaç sonra gelir.
Ekmekteki fayda (kuvvet) Allah’tandır. İsterse insana onsuz da fayda verir. Yapılan işin gayb aleminde eserleri doğar. O meydana gelen eserler, halkın hükmüne uymazlar. A kişi, B kişiyi yaralarsa, o yaraların ağrısını, derdi Allah yaratmıştır. Şunu gör ki, sebepleri yaratan, ‘sebep-sizlik’ten sebepler meydana getirir.
Birisi, ekmek almak için ekmekçiye gitti ama onun güzelliğini görünce canını verdi. Birisi gül bahçesine gitti ama bahçıvanın güzelliğinin seyrine daldı.
Sanat, aletsiz meydana gelmez. Çakmak taşı, demire vurulunca kıvılcım (Allah emriyle) çıkar. Çakmak taşı ve demir sebeptirler.
Bütün sebepler, Allah’ın elinde bir kalem gibidir. İnsan kaleme bakıp, eli görmemektedir. Kalemi seyretmenin zevkiyle eli görmeye zamanı olmuyor.
Her zaman sebepler için çalışıp çabalayan elbette sebebi yaratanı göremez. Sebepleri yaratanı görense dünya sebeplerine gönül bağlamaz.
Zahiri sebep, gerçek sebep olmaksızın kendi kendine meydana gelemez.
‘Zeyd öldü’ cümlesinde Zeyd faildir. Dilbilimi bakımından faildir ama aslında mef’uldur. Ölüm onu öldürür.
Sebebe bakma, ezeli lütufa bak. Sebeplerin de başka sebepleri vardır. Sebepler, gerçeği gizlemek içindir. Doğacının ilaca dayanması, falcının da yıldızları gözlemesi için.
Gözden bütün sebepler yırtılınca, gayb çeşmesini görürsün.
Bayraktaki aslanın hareketi, gizli olan rüzgarı haber verir. Beden de bayraktaki aslan gibidir. Her an bir düşünce onu hareket ettirir.
Sebepler, talipler için bir ihsan olarak yaratılmışlardır. Talibin muradını talep etmesi için herşey sebebe bağlanmıştır. Hakk’ın kudreti isterse sebebi kaldırabilir. Sebepler O’nun mutlak kudretinin emri altındadır. Herkeste Hakk’ın sanatını görmeye güç olmadığından sebepler gözlere perdedirler. Her hayır ve şer sebebi yaratandan gelir, sebep ve araçlardan değil.
Sebep, yol aramak için gereklidir. Sebepler, görüşlere perdedirler.
Işık, sebebi yaratandır. Ne kadar sebep varsa, hepsi onun gölgesidir.
Sebepler, sonuçlar, ana sebebe yol gösterirler.
Sebepler için çalışıp çabalayan müsebbibi göremez. Müsebbibi görense, sebeplere gönül bağlamaz.
Gunhan's Blackboard
ギュンハンの黒板
0コメント